Öğretmenin Kaleminden

Şimdi Sıkıntı Çek, Hayatının Geri Kalanını Şampiyon Olarak Yaşa

Bugünün insanının bilgiden ziyade bildiklerini hayata geçirme problemi var. Çok güzel tespitlerimiz, isteklerimiz, hayallerimiz, arzularımız var fakat bunlara ulaşmak için gerekli iradeyi ortaya koyamama gibi büyük bir derdimiz de var.  Her seferinde ‘bu sefer tamam, artık harekete geçeceğim, gerekli şeyleri yapacağım’ diye karar veriyoruz. Ertesi gün hatta bir saat sonra bu kararımızı bozuyoruz. Peki bunun üstesinden nasıl geleceğiz? İşte tam da burada irade meselesi, yani iradeli olmak ve irademizi ortaya koymak konusu karşımıza çıkıyor. Peki bunu nasıl başaracağız? Öncelikle şunu iyi bilmemiz gerekiyor; uzun vadede faydamıza olacak şeyler için yapmamız gerekenlerin önemli bir kısmı, o anda bize biraz can sıkıcı ve zorlayıcı gelecektir. Güzel şeylere sahip olmanın kaderi biraz da budur. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Dünya ağır sıklet boks şampiyonu efsanevi sporcu Muhammed Ali bile aynı tecrübeyi yaşamış ve bunu şu şekilde ifade etmiştir: “Antrenmanın her dakikasından nefret ettim. Fakat kendi kendime; ‘vazgeçme’ dedim. Şimdi sıkıntı çek ve hayatının geri kalanını bir şampiyon olarak yaşa”. Evet, uzun vadeli faydalar elde etmek için ilk şartın anlık hazları ertelemek olduğunu daima hatırlamalıyız. İkinci olarak ise güçlü bir hedef, güçlü bir amaç belirlememiz gerekiyor. Örneğin Muhammed Ali’yi sürekli antrenman yapmaya sevk eden şey; şampiyon olup haksızlığa uğramış sessiz azınlıkların sesi olmak gibi önemli bir amaca sahip olmasıydı. Bu amaç, onu gerekli fedakarlıkları yapma…

İŞİNİZİN KALİTESİ, KARAKTERİNİZİN GÖSTERGESİDİR 1

İyi ve kaliteli işler çıkarmak için üç şeyi iyi yönetmemiz gerekiyor demiştik; kendimizi, ekibimizi ve işimizi. Daha önceki yazılarımızda kendimizi ve ekibimizi yönetmek konularına değindik. Şimdi “İşimizi nasıl iyi yönetir de kaliteli çalışmalar ortaya koyarız?” konusunu ele alacağız. Kalite anlayışı kaliteli işlerin tetikleyicisidir. Öncelikle iyi işler ortaya koymanın vazgeçilmez şartının; kalite ve mükemmellik anlayışına sahip olmakla doğrudan alakalı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Temelde kalite anlayışı ya da beklentisi oluşmadan mükemmel işlerin olması mümkün değildir. Gerek Ghandi’nin “Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür, duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür” sözü; gerekse Mevlana’nın “Sen düşünceden ibaretsin, gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun” sözleri bize eylemlerimizin söylemlerimizden ve düşüncelerimizden doğduğunu hatırlatmaktadır. Dolayısıyla nitelikli işler yapmak, güzel hizmetler ortaya koymak, her şeyden önce bu tür neticeleri doğurma niyetine ve düşüncesine sahip olmakla mümkündür. Özellikle de yönetici pozisyonunda olanların, bu konuda daha hassas olmaları gerekir ki “Okulda Kaliteli Eğitim” üzerine çalışmalar yapan William Glasser; “Çalışanlar kendilerinden istenen şeyde kalite olduğuna inanmadıkça sıkı çalışmazlar” sözüyle kalite anlayışını görmeyen takım arkadaşlarının performanslarının, kaliteli ürünler ortaya çıkarmada yetersiz kalacağını belirtmektedir. Araştırmalar bize, kendilerinden beklentileri yüksek olan liderlerin, birlikte çalıştığı kişilerden de beklentilerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Mimar Sinan ile çalışan ustaların, Süleymaniye gibi bir şaheser ortaya koymalarındaki en önemli sebep, Mimar Sinan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın iş yapma anlayışları ve kendilerinden beklentileriydi. Bu beklenti, yüzyıllardır yaşayan…

Navigate